-
1 gözenek
1. تجويف [تَجْوِيف]2. ثقب [ثُقْب]3. جوف [جَوْف]4. خدة [خُدَّة]5. خرت [خُرْت]6. خرق [خَرْق]7. خرم [خُرْم]8. خصاص [خَصَاص]9. خلل [خَلَل]10. فتحة [فُتْحَة]11. فجوة [فَجْوَة]12. فرج [فَرْج]13. مسام [مَسَامّ]Anlamı: bitkilerde mesame14. منفذ [مَنْفَذ]15. نقر [نِقْر]16. نقرة [نُقْرَة]17. هاوية [هاوِيَة]18. هوة [هُوَّة]19. وقرة [وَقْرَة]
См. также в других словарях:
gözenek — is., ği 1) Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri 2) hlk. Pencere 3) hlk. Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur 4) anat. Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame… … Çağatay Osmanlı Sözlük